BU GENCİ TANIR MISINIZ?
ADI: MEHMET AYCI
Değerli hemşerilerim, siz Mehmet AYCI adını hiç duydunuz mu?
Duymadıysanız biraz yardımcı olmak istiyorum. Bir yıl önce hemen hemen bütün
televizyon kanallarında “ERZURUMLU KADINLARI KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ YAZI YAZDI” diye
haberler yapıldı. Serhatlar diyarı bütün Erzurum’un insanları Mehmet AYCI’yı
lanetlediler.
Haberi ilk duyar duymaz hemen bilgisayarımın başına geçtim.
Mehmet Aycı ne yazmış? Diye araştırdım.
Mehmet AYCI yazdığı makalede
diyordu ki; ““Mustafa Çetin Baydar anlatmıştı. Tren Erzurum’a geldikten sonra
Yeşilçam’da artist olma heveslisi Erzurum kızları, trenle İstanbul’a kaçarlar,
türlü maceralar yaşadıktan hatta çam dibine yatırıldıktan sonra, tabii artist
olamadan ancak ‘kız gittim, kadın geldim’ havasında tekrar memleketlerine
dönerler. Yeşilçam’a varmadan yolda belde İstanbul’da ikna edilenler ayrı,
pişman olanlar da ayrı, film çevirmeye başlayanlar yandı gülüm keten helva
hikâyesidir. Ve bu hikâyenin kaçış kısmı trenlidir. Gözünü sevdiğim
memleketimde kaç kız bavulunu günler önceden hazırlayıp dağlar yakışıklısına
kaçar gibi trenle artist olmak için kaçmıştır, bunun istatistiği yoktur, Allah
bilir. Kaçanlardan artist olan var mıdır, bunu da Yeşilçam’ın insan
hatıratısını çıkarmakla mesul sinema tarihçilerimize, ne sinema tarihçisi,
özenti tarihçilerimize sorulmalıdır. Tren sadece kaçışa tanık olmuştur, vallahi
de billahi de bu işte vebali yoktur.” Demektedir.
Yani Mehmet AYCI’ya biri bir
hikâye anlatmış o da bu hikâyeyi yazmış.
Nelere mal oldu biliyor musunuz?
Mehmet AYCI Ulaştırma
Bakanlığındaki görevinden oldu.
Mehmet AYCI bir şehrin lanetlisi
oldu.
Sonunda Mehmet AYCI bir kitap yazdı. Kitabın adı “NASIL BİR
KENTİN LANETLİSİ OLDUM” henüz kitabı bulup okuyamadım.
Benim asıl söylemek istediğim, Mehmet AYCI’nın kim
olduğudur.
Mehmet AYCI bizim hemşerimiz. Saimbeyli’nin Değirmenciuşağı
köyünde doğmuş, bin bir güçlükle okumuş ve kendi çabası ile bir yerlere gelmiş
bir kardeşimizdir.
Olaydan sonra aylarca ona ulaşmaya çalıştım. Ulaşamadım.
Medya denen canavar onu cendereye almıştı. Onun ne dediği, ne demek istediği
çok da önemli değildi. Onun “YOK” edilmesi gerekiyordu. EDİLDİ. Ama o kendini
savunacak bir güzel yürektir.
Ben ancak ona aylar sonra ulaşabildim. Konuyu yarım ağız
sordum. Bana: ABİ BOŞVER” dedi. Ben de bir daha konuyu açmadım. Ama hep
düşündüm. Çok sayıda kitaba imza atan Mehmet AYCI’yı benim memleketimim insanı
ne kadar tanıyor. Onun kitaplarından kim ne kadar haberdar?
Mehmet AYCI, pırıl pırıl bir Anadolu çocuğu… Çok da güçlü
bir kalemi var. Eminim bir gün Türk Edebiyatına önemli eserler bırakacak.
Bizimde hemşerimiz. Ben onu çok seviyorum. Sizler de onu tanımaya
çalışmalısınız.
Benden tavsiye… gerisi size ait.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder