19 Nisan 2013 Cuma

MERHABA


MERHABA
        Telefonum çalıyor. Açıyorum. Genç bir ses…
         “Alo”
         Sıcak… Samimi… Yürekten.
         Tanışıyoruz.
         Şener METİN.
         Yeni Metin gazetesinin genç beyni… Hem samimi, hem de iş bitirme telaşında…
         Üç-beş dakikalık konuşmadan sonra;
         “Abi, bizim gazetede yazar mısın?” diyor.
         Birden yıllar öncesine gidiyorum. 1976… Ne de uzun zaman geçmiş. O zaman genç bir kalemdim. Ara-sıra yazılar yazıyordum. Bazı gazetelere de öylesine yolluyordum. Türkiye genelinde yayınlanan bir gazetenin Adana Temsilciliğinden bir yazı geldi. Özetle, “Sizi gazetemize muhabir yapmayı düşünüyoruz. Sizce uygunsa belirlenen evraklarla birlikte Adana büromuza müracaat etmeniz rica olunur.”
         Ben nere, gazetecilik nere…
         Yolum düştü, uğradım. Aman ne ilgi… Yazılarına hayran olduğum ve hala hayranlıkla okuduğum, güçlü bir kalem bana ilk gazetecilik nasihatlerinde bulundu. Hiç kulaklarımdan gitmez. Ne demişti?
         “İnanmadığını yazma… Yazdığından cayma…”
         Sanki ilahi bir emirdi. Yıllardır yazmaya çalışıyorum. Birkaç gazetede ve birkaç dergide yazılar yazdım. Sonra suskunluğuma büründüm. Ya da kendi kendime yazdım. Kendi kendime okudum. Yazmak ve okumak bir tutkuysa hep yaşadım.
         Aradan yıllar geçti. Dile kolay, 30 yıl…
         Aklıma yer eden yazma tutkum hiç gitmedi.
         2005 yılının Ağustosunda bir telefon… Bu defa arayan Anadolu ajansının saygı değer bölge müdürü… Bizi onurlandırıyor. Anadolu Ajansına Yurt Muhabiri olmamı rica ediyor. Bizim için şereftir diyor, kabulleniyoruz. Arada bir haberler yolluyorum.
         Şimdi haftalık bir gazetede yazmaya çalışacağız. Neler yazacağımızı zaman gösterecek.
         Eminim… “ Kimdir bu kalem?” diye merak etmişsinizdir.
            Toroslardan bir ses… Unutulmuş diyarlardan. Etrafımız dağlarla çevrilmiş. İster içtiğimiz suyun kaynağı deyin, ister kar altında kalanlar. Biz ne olduğumuzu biliyoruz. Ne kadar yüksek sesle konuşursak konuşalım, sesimiz tekrar bize gelir. Siz, fısıltı olarak bizi duyarsanız yeter.
         Merhabalar… Hepinize merhabalar…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder