GUDDİ BABA
Onu
tanır mısınız?
İş
mi benimki de…
Kim
tanımaz ki?
Halim
selim… Allah adamıydı.
Saimbeyli’de
yaşayan herkesin onunla mutlaka bir anısı vardı. Saimbeyli de yaşayıp da “onu
hiç hatırlamıyorum?” diyen varsa hiç yaşamamış demektir.
Siz
hiç Behlüldane hikâyesi dinlediniz mi?
Hani
şu Harun Reşit’in kardeşi Behlüldane var ya…
Dünya
nimetleri bir yana, kendi halinde, ahiret zengini…
İşte
öyle bir şeydi Guddi Baba…
Hiçbir
şeyi olmayan, her şeyi olan bir fani…
Kim
ne götürdü ki öbür tarafa, ne götürecek ki?
Ben,
bir onun cenazesinde gördüm, insanların çok uzak diyarlardan tabutuna el
değdirmek için geldiklerini. Bir onun cenazesinde dünya nimetlerinin boş
olduğunu anladım.
Son
defa hasta yatağında ziyaret ettiğimde gözleri gülümsüyordu. Ölümü gülümseyerek
karşılıyordu adeta…
Mevtaya
bir tas su dökmüştüm. Bembeyazdı teni.
Hep
bekliyorum. Bir Allah’ın kulu çıksa da araştırıverse şu Guddi Babanın
maharetlerini.
Çıkar
mı?
Bilmiyorum.
Ama
“çıkmalıdır” diyorum. Dünya nimetlerine kaptırdığımız şu kör olası nefsimizi
biraz dizginleyebilmek için Guddi Baba gibilerin hayat hikâyelerini biraz
öğrenmeliyiz diyorum.
Mekânı
cennet olsun.
AHMET KAYTANCI

Amin.. Amin.. Amin.
YanıtlaSilRahmetli Guddi babanın maharetini araştıran varmı yokmu bilmiyorum. olsada haberim olmaz zaten. iyiki varsın sayın hocam Adını sende duydum. Ki Saimbeylide hiç yaşamadım ki...