20 Nisan 2013 Cumartesi

GUDDİ BABA


GUDDİ BABA
Onu tanır mısınız?
İş mi benimki de…
Kim tanımaz ki?
Halim selim… Allah adamıydı.
Saimbeyli’de yaşayan herkesin onunla mutlaka bir anısı vardı. Saimbeyli de yaşayıp da “onu hiç hatırlamıyorum?” diyen varsa hiç yaşamamış demektir.
Siz hiç Behlüldane hikâyesi dinlediniz mi?
Hani şu Harun Reşit’in kardeşi Behlüldane var ya…
Dünya nimetleri bir yana, kendi halinde, ahiret zengini…
İşte öyle bir şeydi Guddi Baba…
Hiçbir şeyi olmayan, her şeyi olan bir fani…
Kim ne götürdü ki öbür tarafa, ne götürecek ki?
Ben, bir onun cenazesinde gördüm, insanların çok uzak diyarlardan tabutuna el değdirmek için geldiklerini. Bir onun cenazesinde dünya nimetlerinin boş olduğunu anladım.
Son defa hasta yatağında ziyaret ettiğimde gözleri gülümsüyordu. Ölümü gülümseyerek karşılıyordu adeta…
Mevtaya bir tas su dökmüştüm. Bembeyazdı teni.
Hep bekliyorum. Bir Allah’ın kulu çıksa da araştırıverse şu Guddi Babanın maharetlerini.
Çıkar mı?
Bilmiyorum.
Ama “çıkmalıdır” diyorum. Dünya nimetlerine kaptırdığımız şu kör olası nefsimizi biraz dizginleyebilmek için Guddi Baba gibilerin hayat hikâyelerini biraz öğrenmeliyiz diyorum.
Mekânı cennet olsun.
AHMET KAYTANCI

1 yorum:

  1. Amin.. Amin.. Amin.
    Rahmetli Guddi babanın maharetini araştıran varmı yokmu bilmiyorum. olsada haberim olmaz zaten. iyiki varsın sayın hocam Adını sende duydum. Ki Saimbeylide hiç yaşamadım ki...

    YanıtlaSil